Türkiye’de bir kutuplaşma var ise Malatya’da farklı kutuplaşmalarımız var maalesef
Kişiler üzerinden olaylara bakarken biz dahi “taraf” kabul edilebiliyoruz.
Gazetecilerden bahsediyorum.
Yapılan veya yapılmayan hizmeti kamuoyuna anlatırken “taraf” olduğun zaman çok yanlış yaparsın.
İki cümle ederken kafanda kırk farklı düşünce dolaşıyorsa “taraf” olduğuna dahi zarar verirsin.
Biz gazeteciler olayları değerlendirirken “kişiler” üzerinden bir tarafa konumlanırsak çoğu zaman
Malatya menfaati ortadan kalkıyor.
Basın olayı sadece “reklam verdi-reklam vermedi” üzerinden yola çıktığı zaman hizmet edilen şehre büyük ihanet yapmış olunur.
Bu şehirde Ahmet Çakır ile ilgili kişisel bir sorunun yaşanmışsa eğer o kişisel durum yıllarca farklı yazılabiliyor.
Ya da Başkan Gürkan ile ilgili kendini farklı konumlandırırsan “gazetecilik” yapamazsın.
24 Temmuz Cuma günü Ayasofya müzeden çıkarılarak 86 yıl aradan sonra Camii hüviyetine kavuştu.
İlk Cuma büyük bir kalabalıkla kılındı.
AK Parti’de her siyasetçinin o gün “içerde” olmak istediği bir durumda çoğu bakanın dahi ilk safa giremediği bir ortamda Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan son Başbakan Binali Yıldırım’ın hemen yanında Cumhurbaşkanı Erdoğan ile aynı safta yer alması ve ilk Cuma namazını kılması Malatya basının dikkatini çekmemiş gözüküyor.
Aradan 4 gün geçti kimse bir cümle kurmadı!
Başkan Gürkan’ı arayıp bu ilk safı sordum.
Bir gün önceden belirlenen protokole neredeyse hiçbir büyükşehir belediye başkanı içerde dahi namaz kılamazken bırakın içeriyi, Başkan Gürkan nasıl ilk safta yer aldı?
Şunu sordum Başkan Gürkan’a:
Başkan’ım Ayasofya Camii’nin açılışında ilk safta yer almanız dikkatimi çekti. Açıkçası ben Malatya adına Ayasofya Camii’nin açılışında ve ilk Cuma namazında ilk safta yer almanızdan mutlu oldum. Sonuçta Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı oradaydı. Bu olayın arka planını merak ettim. Siz bakanların dahi giremediği ilk safa nasıl girdiniz?
Selahattin Gürkan: İlk safa girme gibi bir gayretimiz olmaz tabii. Neticede devletimizin ricali ve protokolü vardır. Sayın Başbakanımız Binali Yıldırım bir gün önceden beni aradı, yarın Ayasofya’ya beraber geçelim, dedi. Ankara’da görüşmek istiyordum ama ben İstanbul’dayım gel burada görüşelim, dedi. Yarın Ümraniye Belediyesi’nde olacağım, dedi. Oradan da Ayasofya’ya geçeriz, dedi. Biz sabahleyin Başkanımızla buluştuk. Kahvaltı yaptık. Ümraniye Belediyesi ziyaretimiz oldu. Oradan da Sayın Binali Yıldırım ile Ayasofya’ya geçtik. Sayın Başbakan ile beraber olunca A protokolü ile geçmiş olduk. İyi de oldu. Demek nasip olacakmış oradaki safta namaz kılmak.
Ardından şunları sordum Başkan Gürkan’a:
SORU: Sizin bir dahliniz olmadı sanırım. Kendiliğinden mi gelişti diyorsunuz?
Selahattin Gürkan: Son Başbakanımızın daveti üzerine gelişti bu olay.
SORU: Ayasofya’daki ilk saflar önceden belirleniyor sanırım. Oradaki sistem nasıldı?
Selahattin Gürkan: Tabii ki. Bir gün öncesinde Covid-19 testi yaptırdık. Sayın Başbakanımız bir önce beraber Ayasofya’ya gidelim deyince hemen Covid testi yaptım. Oradan da İstanbul’a geçtim.
SORU: Cumhurbaşkanı Erdoğan ile bir görüşme yapabildiniz mi?
Selahattin Gürkan: Cumhurbaşkanımız ile hal-hatır ettik. Bir görüşme imkanımız oldu. Ki zaten zaman zaman Malatya ile ilgili bilgileri alma noktasında Malatya’nın durumunu sorma noktasında bizlerle telefonla Sayın Cumhurbaşkanımız istişare kuruyorlar.
SORU: Başkan’ım ilk safta oluşunuzun duygusunu alabilir miyim? Neler hissettiniz?
Selahattin Gürkan: Cenabı Allah nasip ederse ilk başta da götürüyor seni oraya en başa koyuyor. Bizimki tamamen tesadüftü. Sayın Başbakanımız ile geçtiğimiz hafta Ankara’da görüşecektik. O hafta görüşemedik. Ayasofya’nın açılışına denk gelince böyle güzel bir tevafuk oldu.
***
Kısacası Ayasofya’da ilk safın perde arkası bu şekilde yaşanmış. Ben sordum Başkan Gürkan cevapladı.
Peki dört gündür Başkan Gürkan’ı her koşulda koşulsuz destekleyenler niye sormadı?
Bazen de olsa gazetecilik akla gelmeli!
Eleştirsek de bu verilen fotoğraf bence önemliydi.
İşin dini veya siyasi tarafını yazmak istemiyorum.
Ama Başkan Gürkan’ın ilk safta verdiği fotoğrafın analizini yapmak istiyorum.
GÜRKAN ANKARA’DA ÇOK GÜÇLÜ
31 Mart seçimlerinden sonra Selahattin Gürkan Büyükşehir Belediyesi2nin koltuğuna oturduktan sonra bi sürü gelişme yaşanmıştı.
İl başkanlığı, iki dönem belediye başkanlığı ve son olarak milletvekilliği yapan faal siyasetçi Ahmet Çakır’ı karşısına almıştı Gürkan.
Bildiğinden şaşmayan bu görüntü karşısında yakında “kayyum atanır” söylentileri dahi çıkmıştı.
Başkan Gürkan daha geçen hafta Öznur Çalık kürsüde konuşurken salonu terk etmişti.
Malatya’nın 1 numarasına dahi tepki verirken…
1 numara son seçimde aday değilim dedikten birkaç gün sonra Gürkan’ın ülkenin iki numarasıyla fotoğraf vermesi ve Ayasofya’da ilk safta yer alması AK Parti Malatya teşkilatında önemle izlenmiştir.
Öznur Çalık’ın Büyükşehir Belediyesi için aday olur mu kulisleri havada uçuşurken Gürkan’ın bu son hamlesi AK Parti Malatya camiasını bence çok etkilemiştir.
Farklı bir sessizlik var Malatya’da.
Yakında bu sessizlik farklı evirilebilir.
Ama şu bir gerçek ki AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki ile olan ilişkisi haricinde son Başbakan Binali Yıldırım ile de ilişkisi iyi düzeydeymiş Başkan Gürkan’ın.
Kısacası Gürkan “Ben Ankara’da çok güçlüyüm” dedi geçen hafta…