Yasir Keskin

Sallanır ama yıkılmaz

Yasir Keskin

Bu hafta evimizde oynadığımız Ankaragücü maçıyla birlikte; bitkisel hayata girmiş olan bir insanın, hayata dönmesini andıran bir galibiyet elde ettik. 

Geride bırakmış olduğumuz haftalarda aldığımız kötü sonuçlar morallerimizi bir hayli bozmuş, hatta bazılarımız takıma olan inancını kaybetmişti. Bu hafta Ankaragücü karşısında alınan bu galibiyet ile birlikte yeniden heyecanımız dirildi, inancımız arttı. 

Son haftalarda izlemiş olduğumuz en güzel karşılaşmalardan bir tanesinde, sahadan galibiyetle ayrılmayı başardık. Oyun olarak, geçtiğimiz haftalara nazaran daha kaliteli bir performans sergiledik. Lâkin bu performansımızın, henüz SüperLig seviyesinde bir performans olduğunu söyleyemeyeceğim. Evet bugün kazandık. Belki çok kaliteli, çok üst düzey bir futbol izleyemedik. Fakat bugün Malatyaspor kazanmasını bildi. 

Şu saatten sonra oynan oyunu eleştirecek değiliz. Eleştireceğimiz tek bir nokta; “Neden kaybettik?” kısmı olmak zorunda. Bu takım; “Neden oynayamıyor?” sorusunu sormak artık her iki taraf içinde çok geç sorulmuş bir soru olacak. O yüzden; varımızla, yokumuzla, inancımızla, azmimizle, heyecanımızla ve armaya olan aşkımızla bu takımın yanında olacağız. Bu takım, bu şehre olan borcunu ödeyecek ve inşallah bu sene ligde kalacağız. Aksi takdirde “Geçmiş Olsun” 
Son bölümde, yazılarımda artık bir adet haline getirdiğim takım analizini yaparak yazımı noktalamak istiyorum. 

KİM NE YAPTI? KİM NE YAPAMADI?
Bugün analizimize ilk olarak kaptan Adem’le başlayalım istiyorum. Kariyerinin en verimli sezonlarından bir tanesini yaşayan Adem, adete gençliğinin baharında. İlerleyen yaşına rağmen, genç oyunculara taş çıkartan Adem, bu sezon atmış olduğu 13 gol 2 asistlik performansıyla takımı sırtlayan isimlerin başında geliyor. Ankaragücü karşısında da takımımızın en önemli silahlarından bir tanesi olan Adem; saha içerisinde, özellikle kafa toplarında göstermiş olduğu başarısıyla, bugün galibiyetin en büyük mimarlarından bir tanesi olmayı başardı.

İleri hattımızda, ilk yarıda ve ikinci yarının bir bölümünde görev yapan Kubilay, Mustafa ve Fofana üçlüsü; İrfan Hoca’nın ileri hatta istemiş olduğu baskılı oyunu çok iyi bir şekilde hayata geçirdiler. İleride yapmış oldukları presler ile rakibin rahat hareket etmesini önleyen oyuncularımız, bu başarıları ile galibiyette büyük pay sahibi oldular.

Orta alanda görüntüde pek bir varlık gösteremese de, işin görünmeyen kısmında kendisine verilen görevi en iyi şekilde yapmak için çabalayan Ahmed Ildız ‘ın da, bugün göstermiş olduğu performansıyla bir alkışı hak ettiğini söylemek istiyorum. Onun yanında Zeki’nin performansının düştüğünü, bununda kendi mevkisi dışında bir mevkide oynatılmasına bağlıyorum. Zeki’nin yerine, geldiği gün itibari ile çok iyi bir performans sergileyen Mallan’ın şans bulması gerektiğini düşünüyorum. Böylelikle Zeki’yi de bir hamle oyuncusu olarak elde tutarak, kanat ve bek bölgelerinde oyuna sürmek daha mantıklı bir hamle olur.

Defans bölgesine baktığımızda ise, artık gol yemesi çok zor olan bir takım görüntüsüne kavuştuk. Rakiplerimizin, bu zorlu savunma hattını aşmak adına ciddi çalışmalar yaptıklarına eminim. Özellikle son zamanlardaki maçlarda; aşılması hiç de kolay olmayan, adeta bir Çin Seddi gibi rakiplerinin önünü kapatmayı bilen bir stoper hattı görüntüsü vermeyi başarıyoruz.

Gelelim bu haftanın bir diğer yıldızına… Ertaç Özbir… İsteyince kalesinde devleşen, gol yemeyen Ertaç; bu hafta penaltı golü haricinde kalesini gole kapattı. Ankaragücü’nün tehlikeli ataklarını yaptığı kurtarışlarla savuşturan tecrübeli file bekçisi, galibiyetin mimarlarından bir tanesi olmayı başardı.

Yazarın Diğer Yazıları