Kaç kez yazdım hatırlamıyorum ama maalesef ne iş yaptığımızı bilmiyoruz.
Kim hangi koltukta ise ya da kim hangi görevde ise o görevin tanımını bilmiyor!
Bizim asıl sorunumuz bu;
Niye “oradayız”?
Bilmiyoruz!
Küresel Gazeteciler Konseyi (KGK) Malatya’da buluştu.
3 gün gezip, dolaştılar.
Malatya’yı temsilen Malatya SÖZ gazetesinin iki ortağı Duran Özkan ve Kemal Deniz bu medya buluşmalarına ev sahipliği yaptı.
Malatya’dan hangi gazeteciler katıldı, başka kimler vardı, bilmiyorum.
Benim gördüğüm sadece Duran Özkan ve Kemal Deniz’di.
Zaten gördüğüm kadarıyla yeme-içme-gezme üzerine kurulu bir buluşma.
Ne gazetelerin sorunları ile ilgili bir açıklama ne de gazetecilerin sorunları ile ilgili bir beyan duymadım, görmedim!
Önemli değil ve aslında takıldığım konu bu değil.
SABAH gazetesi yazarı Yavuz Donat, kendine has üslubuyla bu “buluşmayı” kaleme almış.
Sırf bu yazıdan yola çıksak dahi anlarız;
Belirli gazeteciler Malatya’nın belirli yerlerini görmek ve belirli yemeklerini yemek için gelinmiş dersin sadece Yavuz Donat’ın yazısını okuyunca.
Yavuz Donat’ın yazısının bir bölümünde duayen gazetecimiz Kemal Deniz’in ismi geçiyor.
Yavuz Donat “Önemli sorun” ara başlığıyla aynen şunları yazdı:
“Önemli sorun Kemal Deniz... Bütün Malatyalı tanır... Yılların gazetecisi.
‘Ne olur yazın’ dedi:
-Trafik... Malatyalı'nın en büyük çilesi.
Çile... Yıllardır çekiliyor…”
Her Malatyalının tanıdığı Kemal Deniz sanki sıradan bir vatandaş gibi gazeteciye yakınıyor,
“Ne olur yaz” diyor.
Malatya Söz gazetesinin sahibi kim?
Ayrıca uzun zamandır yazmasa da sahibi olduğu gazetede köşesi de var Kemal Deniz’in.
Niye “ne olur yazın” diyor!
Hadi diyelim siyasi baskı var, yazamıyor.
Kemal Deniz şu anda Belediye Meclis Üyesi değil mi?
Ben mi bu tür durumları çok garipsiyorum yoksa normal mi geliyor herkese?
Hem gazetesi olup hem de AK Parti’nin meclis üyesi olacaksın, üstüne tek kelime konuşmayacaksın sonrasında ulusal bir gazeteciye yakınacaksın!
Daha önce Battalgazi Belediye Başkanlığı döneminde Selahattin Gürkan’a danışmanlık yapmış Kemal Deniz’in bence “danışmana” ihtiyacı var.
Ben Küresel Gazeteciler Konseyi üyesi olsam Kemal Deniz’e sorardım, “Siz niye gazetenizde yazmıyorsunuz” diye…
Yavuz Donat’ın yerinde olsam “Büyükşehir Meclisi’nde niye gündeme getirmiyorsunuz” diye sorardım.
Mahir Temur olarak “Ne olur Kemal Abi, sen yaz” diyorum!